TR
EN
RU
DE
FR
TRLikya Antik Kentleri
Antalya Transfer
Likya Antik Kentleri
Likya (Likia) bölgesi kentleri arasında Akdeniz sahiline paralel, bu antik kentleri bir birine bağlayan antik bir yol vardır. Bu yola Likya Antik Yolu denir. Bu yol , "Dünyanın en iyi 10 uzun mesafe yürüyüş rotasından biri" olarak kabul edilir, Muğla'nın Fethiye ilçesiden, Hiisarçandır (Altınyaka-Gödene) üzerinden Antalya'ya da son bulur. Bu uzanan yol 540 km. lik Likya Yolu dur. Tabiatla iç içe yaşam, eşsiz doğal güzelliğin yanı sıra çok sayıda antik kent’ten de geçerek, yolculuğu yapan misafirlere, eşsiz doğa manzaralarıyla ve antik tarih dolu bir atmosfer sunuyor.
Patara Antik Kenti :
Kaş ilçesininde bulunan, Likya bölgesinin başkenti Patara, Likya demokrasinin simgesi ve Helenistik dönemde inşa edilen Likya Meclis Binası'na ev sahipliği yapan Patara Antik Kenti, günümüze ulaşan tiyatrosu ve caddeleriyle ziyaretçilerine antik dönemin tüm muhteşemliğini göstermektir.
Pınara Antik Kenti :
Fethiye merkezden 45 km uzaklıkta bulunan, Minare Köyü civarında bulunur. Antik Kent, yuvarlak bir tepeye kurulmuş olup, adını Likya dilinde yuvarlak anlamına gelen “Pinale” veya “Pinara” kelimelerinden alıdığı düşünülmektedir. Tarihi bilgilere göre Pınara Antik Kenti, döneminin üç oy hakkına sahip altı önemli Likya Uygarlığı kentinden birisidir. Pınara, depremler yüzünden zarar görmüş olsa bile günümüze bir çok kaya ve lahit mezarı, hamam, tiyatro, agora ve odeon gibi görülmeye değer yapıları günümüğze ulaşmayı başarmış.
Sidyma Antik Kenti :
Fethiye’nin Dodurga ve Boğaziçi köyleri yakınlarında, tabiat ananın fethettiği antik kentlerden biridir. Kent, girişindeki yüksek anıt mezarları ve Roma döneminde yapıldığı sanılan muhteşem sütun süslemeleriyle seyyahları karşılıyor. Yakınlarında bulunan yerleşim yerlerine rağmen doğayla iç içe geçen Sidyma Antik Kenti, Likya’nın tanrılarına adanmış tapınakları, büyük kaya mezarları ve sarmaşıklarla bezenmiş surlarıyla görülmesi gereken bir yerdir.
Xanthos Antik Kenti :
Fethiye merkeze 46 km uzaklıkta bulunan Xanthos Antik Kenti, Antik Çağ’da Likya Uygarlığı’nın en büyük idari merkezi olarak biliniyor. Xanthos, birçok kanlı savaşa ve birbirinden önemli tarihi olaylara şahitlik ettiği için, ne yazık ki kentte günümüzde görülebilecek pek fazla yapı bulunmuyor. 1840’lı yıllarda yapılan kazılarda bulunan eserler British Museum’da sergileniyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne 1988 yılında alınan Xanthos Antik Şehri, günümüze kadar korumayı başardığı kaya ve lahit mezarları, tiyatrosu ve kilisesiyle görülmesi gereken antik kentler arasındadır.
Pdynai Antik Kenti :
Fethiye yakındaki dünyanın en güzel 10 doğal kumsalından biri olan Patara Plajı‘nın batısında bulunuyor. Plajı görmeye gelen turistlerin rotasına girmeyi başaran Pydnai, kuşbakışı manzarasıyla, macera sevenlerin de gözdesidir. Kentin kale surları günümüze kadar ulaşmışsa da surlar içindeki kentten geriye pek fazla yapı kalmamış. Batı kapısından Likya Yolu geçen Pydnai Antik Kenti, depremler ve savaşlar sonucunda, debremler yüzünden coğrafi temeldeki bozulmalar sebebiyle günümüzde küçük bir tepede yer alıyor.
Letoon Antik Kenti :
Fethiye’den 65 km uzaklıkta, Kumluova Köyü yakınlarında bulunan bir antik kent. Şair Ovidius’un anlattığına göre, Zeus’tan hamile kalan Leto’nun adına kurulan kent merkezi, kuzeyde Leto, ortada Artemis ve güneyde Apollon’a adanan peş peşe üç tapınak bulunuyor. Xanthos Antik Kenti ile birlikte Letoon Antik Kenti 1988’de UNESCO Listesi’ne alınan kent, 7. yüzyılda tamamen terk edilerek sessizliğe gömülmüşdür. Şehirde tapınakların güneybatısında bir çeşme ile kuzeyde Stoa ziyaretçiler tarafından görülebiliyor. Sırtını doğal yamaca dayayan, Helenistik döneme ait tiyatro da günümüzde kadar ulaşan yapılar arasında yer alıyor.
Phellos Antik Kenti :
Kaş’ın Pınarbaşı Köyü’nde bulunan antik bir kentolan Phellos, taşlık ülke anlamına geliyor. Phellos Antik Kenti kalıntıları denizden 850 metre yüksekliğinde bir alana kurulmuş. Tarihi hakkında pek bilgi bulunmasa da Phellos Antik Kenti, günümüze ulaştırdığı kalıntılarıyla bir savunma kenti olduğunu anlatıyor. Antik şehirde akropolü çevreleyen surlar dışında fazla yapı kalıntısına görülmüyor. Felen Yaylası üzerinde günümüze ulaşan birkaç lahit ve mezar, ev tipi kaya mezarı, Likya’nın ahşap ev mimarisini kayaya yansıtan en özgün örneklerden birini görebilirsiniz.
Antiphellos Antik Kenti :
Kaş’ın Likya dönemindeki antik kent isimlerin’den biriside Antiphellos Antik Kenti’dir. Kaş’ın, antik döneminde bir liman kentiydi. Ana kent biraz yukarısındaki Phellos Antik Kenti‘ymiş. İsmi de bu yüzden Phellos’un karşısındaki anlamına gelen Antiphellos olmuş. Ancak zamanla Antiphellos gelişmiş, zenginleşmiş ve Phellos’tan koparak kendi başına zengin bir şehir haline gelmiş.
Antiphellos Antik Kenti‘nden günümüze kadar ulaşabilen, gözle görülür pek bir yapı yoktur. Antiphellos’taki en önemli anıt, Uzun Çarşı Caddesi üzerinde, halıcı dükkanlarının arasında kalan ve tek bloktan oluşan bir lahit. Çukurbağ Yarımadası’nın girişindeki Antiphellos Antik Tiyatrosu dışında. Tiyatronun en üst oturma alanına çıktığınızda ise Kaş ve Meis Adası manzarasına bir defa daha hayran kalabilirsiniz.
Apollonia Antik Kenti :
Kaş’a 22 km mesafedeki Kılıçlı Köyü’nde yer alan bir antik kent. Kekova yolu üzerinde Likya Birliği’ne bağlı olarak kurulan şehir, “L” harfine benzeyen bir kayalığın tepesinde bulunuyor. Apollonia Antik Kenti’ni çevreleyen ve günümüze bir kısmı ulaşan surların iç kısmında bir Bizans yapısı ve aynı döneme ait bir kilise bulunuyor. En ilginç yapılardan biri olan 6 prizmal gövdeli mezar anıtı, hamam ve kilisenin yanı sıra tahrip olmuş tiyatro, kentte görülebilecek kalıntılar arasında.
Aperlai Antik Kenti :
Kaş ile Kekova arasında, Sıçak Yarımadası’nın eteklerinde MÖ 400’lerde kurulan antik kent. Şehirde henüz kapsamlı bir kazı çalışması yapılmasa da Aperlai Antik Kenti’nin kalıntıları denize doğru inen tepenin eteklerinde yer alıyor. Antik şehirdeki MÖ 4. ve 5. yüzyıla ait eserlerden, Likya diliyle yazılan gümüş sikkeler bulunmuştur.
Myra Antik Kenti :
Antalya İli'nin Demre İlçe merkezinde yer alan Myra Antik Kenti, antik Likya birliği kentidir. Likya konfederasyonun da 3 oy hakkına sahip 6 şehirden biri olan Myra’nın “En parlak kent” unvanıyla anılması ne denli önemli bir kent olduğunu göstermektedir. M.Ö. 5. yy dan itibaren varlığını sürdürdü bulgulara rastlanmıştır.
Myra Antik Kenti'nin adı "Yüce Ana Tanrıça'nın yeri" anlamına gelmektedir. İhtiyaç sahipleri, özellikle gemicilere ve çocuklara yardımlarıyla bilinen, Aziz Nikolas'ın piskoposluk yaptığı yer olması ile ünlenen Şehirin en önemli yapısı olan St. Nikolas Kilisesi (Noel Baba) 1034'te Arap akınları sonucu uğradığı işgalde yıkılmıştır. Myra şehrin ana tanrıçası Artemis’in Anadolu’nun en eski tanrıçası Kybele formunda temsil edilmiş olması ayrı bir önem taşımaktadır.
Myra Antik Kenti bir kanal ile Myros nehrinin (bu gunkü Demre Çayı) mevkinde yer alan ve kendinin liman şehri olan Andriake Antik Kenti'ne bağlanmakta idi. Myra Antik Kenti hıristiyan misyonerlerinin en ünlüsü ve hatta en etkilisi olarak kabul edilen Aziz Paulos (St.Paul) ve arkadaşlarıyla uğradıkları şehir olması dolayısıyla Hıristiyanlıkça da özel bir önem taşımaktadır.
Simena Antik Kenti :
Kaş ile Finike arasında, Demre’de yer alan, günümüzde Kaleköy olarak bilinen küçük bir Likya kıyı kenti. Simena Antik kenti, MÖ 4. yüzyıldan günümüze kadar stratejik, bir nokta olmasının en büyük kanıtı hala ayakta duran kalesi. Sadece deniz yoluyla ulaşılabilen kentteki kaleden,Kekova ve çevresinin en güzel manzaralarını görmek mümkün. Simena Antik Şehri, depremlerden dolayı yarısı suyun içinde, yarısı suyun dışında kalan haliyle tam anlamıyla bir sualtı arkeoloji müzesidir.
Olympos Antik Kenti :
Olimpos Antalya’nın 80 km güneyindeki Antik Likya bölgesinde yer alıyor. Kentin kesin kuruluş tarihi bilinmese de MÖ 168-78 yıllarında basılan sikkeler Likya Birliği’ne işaret ediyor. Şehir, eski Anadolu dillerinde yüksek dağ ya da ulu dağ olarak da adlandırılıyor. Doğudan Akdeniz’e açılan Olimpos Antik Kenti, ortasından geçen Akçay (Olympos Çayı) ile ikiye bölünerek tarih boyunca liman kenti olma özelliği gösteriyor. Antik şehrin birkaç kilometre güneybatısındaki Çakaltepe'nin güney yamacında sürekli alev çıkan Yanartaş'ı görmelisiniz. Günümüzde özellikle gençlerin ilgi gösterdiği Olympos, yeşil ve mavinin eşsiz güzelliklerini bir arada barındırıyor.
Faselis Antik Kenti :
Antalya’ya yaklaşık 55 km, Kemer’e 16 km uzaklıkta bulunan antik Likya kentlerinden biri. Bey Dağları Olimpos Ulusal Parkı sınırları içindeki çam ve sedir ormanları arasında yer alan kentin tarihi MÖ 7. yüzyıla kadar uzanıyor. Antik şehir, muhteşem kalıntıları arasında gezerken aynı zamanda güneşlenip denize girebileceğiniz nadir yerlerden. Çakılsız sahiliyle Antalya’nın en güzel plajlarından birine sahip olan kent, Likya’nın önemli limanlarından olma özelliği de taşıyor. Şehirde Kuzey Limanı, Savaş Limanı veya Korunmuş Liman ve Güneş Limanı olmak üzere 3 önemli liman bulunuyor. Ayrıca kentin ortasındaki 20-25 metre genişliğindeki muhteşem cadde, görülmeye değer yerler arasında.
Likya bölgesi şehirleri artık bu gün Likya Antik Kentleri olarak isimlendirilmektedir. Türkiye turizmin öncü illeri Antalya ve Muğla-Fethiye arasında kalan bölgenin antik adı Likya bögesidır. Turizim Uçak, Otel ve Kara ulaşımı üçlemesi ile yapılır. Antalya Transfer firması, Antalya Havalimanı Transfer ve Antalya Günlük tur'larlada şöförlü özel vip minibüs kiralama işi yapmaktadır. Bu tur ve transferler için kullandığımız araçlarmız Vip Volkswagen Caravella, Vip Mercedes Vito ve Vip Mercedes Sprinter ile Antalya Vip Transfer hizmeti veriyoruz. Likya Antik Kentlerine yapmak istediğiniz turlar için her türlü turizm aracı temini yapıyoruz.
Antalya Havalimanı Transfer
Eğer Antalya Transfer den bir Lİkya Antik Kentleri Transfer ve Tur hizmeti satın almak istiyorsanız, web sitemizden on-line rezervasyon oluşturabilir yada +90 507 130 4 888 çağrı merkezimizi arayarak Antalya Havalimanı Likya Transfer rezervasyonunuzu oluşturabilirsiniz.
Antalya Transfer her daim 7/24 müşteri hizmetimiz ile her zaman Antalya Transfer olarak sizin yanınızdayız.
